KIZIMA MEKTUP

Kara Gözlü Kızım,

Benim hayatımın en coşkulu, en heyecanlı, en mutlu macerası senin büyümeni izlemek oldu ki, hala devam ediyor bu şahane yolculuk. Her yeni gün başka bir şey öğreniyor, başka bir çocuk oluyorsun. Öğrendiğin küçük, sıradan şeylere duyduğun şaşkınlık, benim hayata olan inancımı tazeliyor. Seninle beraber ben de yeniden öğreniyor, yeniden şaşırıyor, yeniden heyecanlanıyorum. Sıcak kumlar ayağımı yakarken denize ulaşmanın sevincini, yaseminlerin şahane koktuğunu, fırın sütlacın yanına sakızlı dondurmanın çok yakıştığını, anne babaların ellerinin sıcacık olduğunu senin sayende yeniden fark ediyorum. Her gün baktığım ama hiç görmediğim şeyleri sen sorunca, birdenbire görüp düşünmeye başlıyorum. Seni izlemek, senden yeni şeyler öğrenmek, aklına takılan sorulara beraberce cevaplar aramak bitmesini istemediğim güzel bir şarkıyı dinlemek gibi; hiç sıkılmıyorum. Doğan günleri seninle karşılamak da bu şarkıyla dans etmeye benziyor, hiç yorulmuyorum Tabii zorlandığım, korktuğum, beceriksizce davrandığımı hissettiğim anlar da olmuyor değil. Unutma, ben senin baban olduğum kadar anne-babamın da küçük çocuğuyum. Seninle beraber ben de büyüyorum. Emin ol; bilmediğim, korktuğum, sorup öğrenmek istediğim, yaptığım için utandığım, yapmam gerektiği halde yapmadığım o kadar çok şey var ki, duysan şaşarsın. Mini minnacık ellerinle yazı yazarken senin nasıl yorulduğunu unutuveriyordum mesela, hatırlıyor musun? ‘Bana zaman verin, daha çok küçüğüm.’ demiştin. Ama dedim ya, ben de seninle babalığı öğreniyorum. Herhalde benim de biraz zamana ihtiyacım var.

Ancak, bilmediğim dünya kadar şeyin yanında öğrendiklerim de var. Bunları, yüdüğümü gören hayat fısıldadı bana; meraklanma zamanı gelince senin kulağına da fısıldayacaktır. Sırtını dayadığın ağaca saygılı olmayı, rüzgârda salınan dalın şarkısını duymayı, şefkat bekleyen köpeğin başını okşamayı, ekmeğini onunla bölüşmeyi, yere düşeni kaldırmayı, bulduğun iyi insanları kaybetmemeyi, dostlarına sadakati sen de öğreneceksin. Pişman olanı affettiğin, herkese hata yapma hakkı tanıdığın, haklı olduğunda vazgeçmediğin günler de gelecek. Ben senin merhametli, adil, korksa bile haksızlığa göz yummayan bir insan olacağını biliyorum. Herkesin onaylaması yanlışı doğru yapmaz, bir başına da kalsan bu yanlışa hayır diyeceğine eminim. Sadece kendi hakkın için değil, zorbalığa uğramış herkes için ayağa kalkacağından hiç şüphem yok. Bütün bunları kırmadan, dökmeden yapmanın yollarını da bulacaksın. Zaten yalnız da olmayacaksın, sana benzeyen bir sürü insana rastlayacaksın çevrende, en önemlisi arkanda hep beni hissedeceksin. Ana babalar çocuklarını hiç yalnız bırakmazlar Birce, ben de bırakmayacağım. Elimin sıcaklığı hep omuzunda olacak; ne zaman yalnız, güçsüz, yorgun hissetsen bu sıcaklığı orada bulacaksın.

Tabii, elinden hiçbir şeyin gelmediği zamanları da göreceksin. Çaresizliğin ne demek olduğunu öğreneceksin. Üzülme kızım, bu çaresizliğin de çaresi var; iyi dostlar, mutlu şarkılar, lezzetli yemekler, yeniden yeniden okuyacağın kitaplar sana güç verecek. Yağmur altında, ıslanmaktan korkmadan yapacağın yürüyüşlerde kederinden arınacaksın. Seni sevenleri arayıp, ‘Bir bardak çay içelim.’ diyeceksin. İnsan insanın zehrini alır kızım. İnan bana, sonrasında her şeyin yoluna gireceğine duyduğun inanç büyüyecek, geçen günler sana iyi gelecek.

Gene uzattım değil mi? Biliyor musun, küçükken çok konuştuğumu düşündüğünde kulaklarını tıkardın. Sen kulaklarını tıkamadan, ‘baba çok sıkıldım’ demeden ben bu mektubu bitireyim. Okumayı öğrendiğin için çok mutluyum kızım çünkü kitaplar şifadır. Artık onları kendin okuyabileceksin. Önünde sana kapılarını açmış bekleyen, koca bir dünya var. Aradıkların, senin bulman için orada sabırla bekliyorlar. Sayfaları çevirdikçe, hiç gidemeyeceğin yerlerde gezecek, hiç tanışamayacağın insanlarla sohbet edeceksin. Düş kurmak gerçeğe iman etmektir, sayfalar dolusu düşler kuracaksın. Bitmesini istemediğin kitapların kahramanları eski dostlarınmış gibi hissedeceksin. O dostlar senin daha iyi görmeni, daha iyi duymanı, daha çabuk büyümeni sağlayacaklar. Senin yapman gereken yalnızca doğru soruları sormak olacak. Doğru sorular sana kılavuzluk edecekler. Soru sormaktan korkma; kafanı meşgul eden hiçbir soru aptalca değildir. Sorularını beğenip beğenmediklerini umursama, sadece sor. Cevaplarının beğenilmesi için uğraşanlar, zamanla soru sormayı da unuturlar, dikkatli ol. Soruların için gittiğin derin denizlerden, yüce dağlardan, uzak köylerden beni aramayı da unutma. Bir alo dersen, sesini duyurursan bana yeter. Göğsüm başını koyman için hep aradığın yerde olacak

Senin öğrenme maceran daha doğmadan başlamıştı kızım. Ben senin orada olduğunu öğrendiğimden beri, yapmak için denediğin her şeyde çok heyecanlandım. Kalp atışlarını ilk duyuşum, doğumun, emeklemen, ayağa kalkman, ilk kez baba demen, minik adımların; ıslık çalmayı, parmak şıklatmayı, sakızınla balon yapıp patlatmayı başardığın anda gözlerinde gördüğüm heyecan, iki teker üstünde çevirdiğin ilk pedallar, okuduğun ilk kelimeler hayatımın en büyük mutlulukları oldu. Bana yaşattığın bütün bu mutluluklar için sana minnettarım. Sen olmasaydın yaşamayı bu kadar sevmez, bu kadar mutlu bir insan olmazdım. Sana kocamaaaaannnn bir teşekkür borçluyum, kabul et lütfen kızım

Baban Serdar